21 Ekim 2011 Cuma

yalnızdı üstelik...
tüm o kalabalıklıklarının içinde yalnız..

bir zamanlar evinde küçük kırmızı lambasının ışığı altında,vanilya kokusuyla boğulmuş o küçük salonda,bitmiş şarap şişelerinin arasında mutsuz olduğunu zannettiği zamanları çok özlemeye başlamıştı.evet,özlemeye başlamıştı..özlemek diye bir şey vardı.unutmuştu.bir anda..hiç beklemediği bir anda koca bir gökyüzü gibi düşmüştü üzerine...

gitmişti...
hayatında sevdiği her şey.teker teker.küçük renkli oyuncaklar yoktu artık.hep geçtiği sokaklar değişti zamanla.aynı kurumuş yapraklar değildiki bastığı.yasemin kokardı tütsü,söndü.arka arkaya sigaralar yaktı hep.içine sinmiş kokusu terketti onu.aslında o vazgeçmişti ondan,farketmedi.kendi vazgeçtiklerini..hiç farketmedi.

şişeler boşaldı.üşüdü,uzun uzun üşüdü.bildiği tüm şarkıları söyledi boş duvarlara.neyi beklediğini bile bilmeden belki,bekledi.sahi,bilemedi...
gitmişti...
özlemişti çok...

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Nefes alamıyorum,boğazımda tıkanıyor birşeyler.yutkunamıyorum..
dudaklarımdan dökülemiyor cümleler.ellerim de ağırlaştı artık,zor yazıyorum.bazen artık zor yaşıyorum..
Belki de..nikotin koması herşey

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Sessizliğin içinde sessiz çığlıklar atıyor gece.
Gece,ağlıyor...
Karanlık,karanlık oluyor,karanlık..
Karanlık derken bi an ne kadar garip geliyor kulağa.Tüm garipliklerin ardında uzuyor gece.Uzadıkça uzuyor..
Sarı sokak lambasının altında parlıyor uçuşan polenler,gözyaşı gibi
Sessiz çığlıklar atıyor gece,duyuyor musun?

16 Nisan 2010 Cuma

???

öyle yalnızız ki aslında...hayatımıza değil de yalnızlığımıza sığdırmaya çalışıyoruz aslında birilerini,birşeyleri...birşeylerle uğraşıyoruz,birileri için çırpınıyoruz.ama aslında bu bencillik de bencil olduğumuz için mi kaybediyoruz?
Güneş başladı ya yüzünü göstermeye,serin rüzgarlar esiyor ya artık tenime akşamüstleri...papatyalarda başladıysa boy göstermeye tamam artık demeyin halime...ben de çıktım gün yüzüne.aşk kokuyor çilek çilek..naif bir melodi kulağımda..
hadi çıkalım pembe bulutlara....

3 Ocak 2010 Pazar

tırnaklarım benim tenimi de deliyor artık,kanırtıyor...kanıyor...mutsuz olduğum anlar öfkeye çeviriyor belki kendini daha az acıtır diye kimbilir...
elime damladı kadehimden bir damla...yanağımdan damlayan daha kırmızı...
gözümden düşen her yaş sinirlendiriyor artık seni...
gözümden düşen her yaş kokuyor,kan kırmızısı..kan kırmızısı kokuyor...
yavaşlıyor..nabzım...
kanıyor...
kokuyor...
kan kırmızısı...

16 Kasım 2009 Pazartesi

sesimi duyuyor musun?

burdasın görüyorum...yanımda suretin...ellerini tutabiliyorum uzandığımda.uzatırsam yanağımı bir buse konduruveriyorsun,zorla değil aslında,hissedebiliyorum da hala...
ne çok zaman geçirmişiz görüyor musun..yan yana...hala..
kanım dışıma sızmış artık alıyor musun kokusunu?sıcak sıcak yanaklarımdan..ellerimde yorgunluğun titrekliği..
sessizliğimi bozdum artık ben,tüm cümlelerimi bağırıyorum artık..burdasın görüyorum..
ama sesimi duyuyor musun?